Çok eski zamanlarda bir adam krala gidip,
kötü düşüncelerden kendini nasıl arındıracağını sordu.
Kral ona ağzına dek zeytinyağıyla dolu bir
fıçı verdi, bu fıçıyı kentin bir kapısından öteki kapısına dek bir damla yağ
dökmeden taşımasını emretti:
“Eğer bir damla yağ dökersen başın
kesilecek!”
Adamın yanına kılıçlı iki gözcü verildi,
bunlar bir damla yağ dökülür dökülmez başını uçuruvereceklerdi.
Bir pazar günüydü, kentin her yanı satıcı
aaagahlarıyla, insanlarla doluydu, adam fıçıyı taşıyarak yürüdü. Hem de ne
dikkatle... Bir damla yağ dökülmedi.
Saraya döndükleri zaman kral “Peki, kentte
ne var ne yok, kimleri gördün?” diye sordu.
Adam bu soru karşısında çok şaşırdı ve
“Hiçbir şey görmedim efendim” dedi. “Aklım fikrim yağdaydı.”
Kral bu yanıt karşısında kötü
düşüncelerinden arınmak isteyen adama şu yanıtı verdi:
• “Şimdi kötü düşüncelerden arınmanın
çaresini buldun işte” dedi. “İnançlarına da, fıçıdaki yağa baktığın dikkatle
bak.
O zaman hiçbir şey seni kötü düşünce sahibi
yapamaz.”